Serendipity
- Mezardaki Çiçek

- 21 Ara 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 1 Eki
15.06.2023
Hiç düşünmezdim böyle bir şeyin başıma geleceğini. Satürn'den sonra arayıp bulamadığım ve en son pes edip aramayı bıraktığım duygular... Geçen yıl bu zamanlar her şeyi çok yanlış yorumladığımı yeni fark edebildim. Keşke zamanında fark etseydim.
Bu yıl her şeyi bırakıp sakin bir hayat yaşamaya karar vermiştim ki kötü bir döneme girdim. Sevdiğim idolleri kaybetmeler, Satürn'e benzeyen biriyle çarpışmalar ve ihtiyacım olduğu halde bana asla dönüş yapmayan Dans Kraliçesi. Verdiğim değerin karşılığı bu kadardı işte. Partiden partiye gezmeye vakti varken kötü hisseden arkadaşına zaman ayırmaya vakti yoktu.
Kafamı dağıtmak için gittiğim bir dans dersinden sonra her şey çok değişti. Günlerdir size onu anlatıyorum zaten ve şuan bu yazıyı yazarken ağlamamak için kendimi sıkıyorum.
Böyle bir şeyi hissetmeyi ne kadar özlemiş olduğumu yeni fark ettim biliyor musunuz? Önemsenmeyi, ne olursa olsun yanımda olduğunu bilmeyi ve en önemlisi zihnimin susturulması... Tek bir kişinin bunları yapmasını ne kadar özlediğimi size nasıl anlatabilirim bilmiyorum.
Satürn'den sonra bir daha asla karşıma böyle biri çıkmaz zannediyordum. Satürn'den başka kimse beni anlamaz, kimse salak saçma şeyler söylediğimde kızmaz diyordum. Bunları dememe rağmen bunları yapacak birini aradım 4 yıl boyunca.
Artık ağlamaya başladığıma göre daha derinlere inelim mi? Bu arada mutluluktan ağlıyorum, lütfen yanlış anlamayın. Buraya hep çektiğim acılar yüzünden döktüğüm gözyaşlarımı yazdığımı biliyorum. Bu sefer öyle değil, güvenin bana.
Her yerde aradım bana tam anlamıyla iyi gelecek kişiyi. Zihnimi sorgulayıp hayatımın her alanına burnunu sokmayacak birini aradım. Yanında susabileceğim ve birlikte sustuğumuz halde bile konuşabileceğim... En önemlisi ise zihnimi susturmayı başarabilecek birini aradım. 4 yıl, 4 yıl aradım ve pes ettim. Beni anlayan tek arkadaşımı kaybettim ve artık beni anlayacak bir kişi bile kalmadı yeryüzünde dedim. O güne kadar kalmadığına inanıyordum.
Defolup gidecekken kolumdan tutmuştu. O bile bilmiyor neden yaptığını. Dün gece konuştuk telefonda, bir anlık gelen hislerle yaptığını söyledi. O dokunuşun benim bulamadığım için aramaktan vazgeçtiğim duyguları kalbime ulaştıracağını bilmiyordum henüz.
O dokunuş nasıl olduğunu bilmiyorum ama susturdu zihnimi. Dili tutulmuştu sanki. Arada devreye giriyordu ama çok konuşamadan susuyordu. Akşam bunun hıncını benden fena çıkardı ama sonraki süreçler için o baş ağrısı ve mide bulantısına değdi.
2 aydır tanışıyoruz. Nasıl o kadar olduğunu bende bilmiyorum. Sanki dün tanışmışız gibi hissettiriyor. Bana hiç zihnimle alakalı şeyler sormadı. Satürnle ilgili olayı ağzımdan kaçırdığımda beni susturup anlattırmadı ve hâlâ sormadı detayları. Bu güne kadar insanların bana çektirdiği acıları sormadı. Onunla tanışmadan önce kiminle tanışsam daha ilk haftadan bütün hepsini peş peşe soruyorlardı. Şimdi oldukça rahattım. Bunları bana hiçbir zaman sormayacağını düşünüyorum. Sormayacak olması iyi bir şey tabi. O günleri tekrar tekrar yaşattırmamış oluyor.
Onun yanındayken susup sessiz kalabiliyorum. Susup beklesek bile durup neden sustuğumuzu sormuyor. Yıllardır aradığım şu huzuru yaşatıyor bana. Birinin yanında sessiz kalabilmek ve sessiz kaldığımız halde konuşuyor olabilmek...
Zihnim tamamen ona itaat ediyor. Onu gördüğüm anda susuyor. Gösterisi olduğu gün onu gördüğümde bir anda nasıl krizimin geçtiğini biliyorsunuz. Güvende hissettiriyor. Her şeyden kaçıp ona gitmek istiyorum çoğu zaman. Hatta bunu sergimin olduğu gün yaptım. Ne kadar erken görürsem zihnim saçmalamayı o kadar erken bırakacaktı. O sessizliğin huzuruydu ve bende ona koştum.
Ne zaman kötü hissedersem veya sıkılırsam onu arayabileceğimi söyledi. Bu cümleyi tam 4 yıldır duymuyorum ben ve bu cümlenin kalbime bir sıcaklık bırakabileceğini düşünmemiştim. Kötü hissettiğimde birini arayabilmek... 4 yıldır tüm boku kimseyi aramadan atlatmaya çalıştığım için bu söylediğini yapabilecek miyim merak ediyorum. O kadar uzağım ki bunlara. Başkaları için basit olan şu şeyler benim gözyaşlarımı akıtmama yetiyor.
Ona sarıldığımda gergin hissetmiyorum veya herhangi bir temas halinde. Normalde bilirsiniz bunları asla yapamam ben. Yaptığımda çok fazla geriliyorum ama onunla bunları yaparken nasıl olduğunu bilmediğim şekilde aşırı iyi hissettiriyor.
Susup onu saatlerce izleyebilirim. Susup saatlerce onu dinleyebilirim. Bunları yaparken asla sıkılmam. İnsan aradığı huzuru bulduğunda ondan nasıl sıkılabilir?
Bunları sesli bir şekilde onun yüzüne söyleyebilmeyi çok isterdim. Bu konularda çok beceriksizim. Duygularımı yazmadığım sürece asla hissettiremem karşı tarafa. Keşke bunu yapmaya gücüm olsaydı.
Teşekkür ederim Serendipity. Hayatıma aniden girip yıllardır özlemini çektiğim bu hisleri bana yaşattığın için teşekkür ederim. Sana yaptığım playlistte bu yazımla aynı havayı veriyor. Nasıl yorumlamak istediğin sana kalmış. Son bir kez daha teşekkür ederim Serendipity.

Yorumlar