top of page

Bir Dilek Tut

28.06.2023


Geçen gün eski yazılarımı okurken birkaç şey fark ettim. Hayatım yalnızca birkaç ay içinde çok değişmiş. Fark ettiğimde kendimle biraz gurur duydum.


Yazılarımı en eskiden yeniye doğru okudukça kalemimin ne kadar geliştiğini gördüm. Eskiden daha kısa yazıyormuşum yaşadıklarımı. Şimdi yazdıkça yazıyorum. Ne kadar uzun tutarsam o kadar içim rahatlıyor sanki. Bu güzel bir gelişme. Size duygularımı çok daha iyi aktarmaya başlıyorum yavaş yavaş.


9 ay önce gördüğüm bir rüyayla alakalı yazdığım yazıma denk geldim. Psikoloğum rüyama girip bana yol göstermiş. 9 ay önce çektiğim bir acım vardı. Satürn ve Kraliçe arasında sıkışmıştım. İşte o dönem gördüğüm bir rüyaydı. Psikoloğum rüyamda "Kraliçen için acı çektiğini biliyorum ama kraliçen 2. planda. 1. planda olan satürne odaklan. Satürn için çektiğin bu büyük acıya bir çözüm bulamazsan ileride bırak kraliçeni başka biriyle bile mutlu bir ilişki yaşayamazsın." demiş.


Şöyle durup düşünürsek haklıydı. Bu rüyayı gördükten 9 ay sonra dediği şeyi yapabilmişim. Satürn'e veda ederek o acıma çözüm bulmuştum. İkinci plana attığım kraliçeme ne mi oldu? Kısaca bir o konuya değinelim o zaman.


Kraliçemin doğru kişi olduğuna inanmışım hep. Hatta sevgimin sonsuza dek süreceğini bile iddia etmişim. Bırak o hoşlanma kırıntılarını artık arkadaşım olarak bile sevdiğimden şüphe ediyorum. Çok şey oldu onunla ilgili ama yazmak istemiyorum. Doğru kişi değilmiş ve ben aptal olduğum için yanılmışım. Hepsi bu.


Araya hemen şunu sıkıştırmak istiyorum. Satürn'e veda ettiğim günün haftası psikoloğum hesabında yas süreciyle alakalı bir bilgilendirme slaytı paylaşmış. Bunu yeni fark ettim. Yazdığı şeyler içimi o kadar rahatlattı ki anlatamam. Artık Satürn'e olan sevgime laf eden olursa hemen o slaytı gönderip yol vereceğim. Neyse, artık konuya dönebiliriz.


8 ay önce nasıl bir ilişki istediğimi yazmışım Satürn'e yazdığım mektuba. Bilirsiniz, ona ihtiyaç duydukça mektup yazarım. O kısa mektubu buraya yazacağım şimdi.


"Bana soruyorlar, ideal bir ilişki için ne arıyorsun diye. Satürn gibi olsa yeterli diyorum. Sahi senin gibi biri kalmış mıdır yeryüzünde? Bir gün beni senin gibi dinleyen, senin gibi çözüm bulmaya çalışan, ağladığımda ağlama demeyen, kendimi suçum olmayan bir konuda suçladığımda tatlı tatlı kızan, zihnimi anlayabilen... Pek sanmıyorum. Hayatım boyunca hep zihnim anlaşılmadığı için ilişkilerde sorun yaşarken seninle hiç sorun yaşamadım. Şimdi her ilişkide bunu arıyorum. Senin gibi benim zihnimi anlamalarını istiyorum, olmuyor."


Şimdi sırayla ilerleyerek yorumlayacağım. Evet, öyle biri varmış yeryüzünde. Beni onun gibi dinleyen, onun gibi çözüm bulmaya çalışan, saçmaladığımda onun gibi kızan.. Bir tek ağlama demiyor. Gözyaşlarım çok değerliymiş ve boş yere akıtmamalıymışım. Zihnimi bazen anlamakta zorlanıyor ama buna rağmen çok kurcalamıyor. Böyle olmasını seviyorum. İstediğim şeyin artık olduğunu söyleyebilirim.


Şehir dışında olduğu için şu sıralar sadece mesajlaşıp anlık fotoğraf atıyoruz birbirimize. Mesela dün saçma sapan bir şey söyledim kızacağını bilerek. Verdiği tepki 4 yıldır duymayı özlediğim şeylerdi mesela. Saçma ama gerçek. Bir insan nasıl kendisine kızılmasını özler? Ben özlüyorum. Bu şekilde kızdığında tatlı oluyor ayrıca. Ama sadece bu düzeyde kızsın. Daha ilerisini görmeye hazır değilim. Bugün kabus gördüğümü söylediğimde yazdığı şeyler bir süre ekrana bakmama sebep oldu. Dudaklarımı birbirine bastırdım ağlamamak için. Verdiği tavsiyeler veya bulduğu çözümler bile benziyordu.


Ona benzetmem onu onun yerine koyduğum anlamına gelmiyor bu arada. Anlatabiliyorum değil mi? Ne istediğimi ve gerçekleşmeyeceğine inandığım anda bunun olmasının bende yarattığı etkiyi hissettirebiliyorum değil mi? Bazen çok zorlanıyorum yazarken. Bu yazıyı yazarken bile kaç cümle silip eklediğimi sayamam size. Bazen Serendipity gerçek değilmiş gibi geliyor. Zihnim oyun oynuyor gibi geliyor. Daha önce, Satürnle tanışmadan önce zihnimin yarattığı birine inanıyordum ben. Serendipity'yi kimseyle tanıştırmak istemiyorum derken Papatyayla tanıştırmamın sebebi budur belki. Gerçek olamayacak kadar iyi geliyor her zerreme.


Serendipity'ye "bazen gerçek misin yoksa zihnimin uydurması mısın diye düşünüyorum" yazdım. O an gerçekten ağlamak istiyordum. Her gün gerçekleşmesini istediğim bu dileğimin son damlasına kadar gerçekleşeceğini hiç düşünmemiştim. Hâlâ ağlamayı istiyorum ama o değerli gözyaşlarımı bu tür şeyler için akıtmamı istemediğini söyledi.


4 yılın ardından Satürn için çektiğim acıya çözüm bulabildiğime göre sanırım sıra mutlu bir ilişki yaşamaya geldi. Zaman ne gösterir bilemem fakat bence bu boktan hikayelerimin sonunda mutlu olmayı hak ediyorum.


Hâlâ yazdığım cümleleri silip baştan cümle kuruyorum. Daha önce yazmakta bu kadar zorlandığım bir şey olmamıştı. Yazdıklarım size bir şeyler hissettirebildi mi ondan bile emin değilim. Umarım becerebilmişimdir.


Eğer benim bu dileğim 4 yıl sonra tuttuysa -gerçi bir ilişki içinde değiliz ama bu bile yeterli- sizin dilekleriniz her türlü tutar. Hadi bu gece hep birlikte bir dilek tutalım ve bir gün gerçekleşeceğine inanalım. Kalbinizde bu dileğin gerçekleşeceği güne ait umut sönmediği sürece mutlaka bir gün gerçek olacaktır.

Son Yazılar

Hepsini Gör
İtiraf

23.06.2023 Dün geçirdiğim anksiyete atağı sonucu bu sabah hiçbir şey hatırlamıyordum. Kursa gitmek için hazırlandığım sırada alarm çaldı...

 
 
 
Böyle Olsun İstemezdim

23.06.2023 Şimdi size neden hoşlandığım kızlara hiçbir zaman duygularımı itiraf edemediğimi anlatacağım. Bu konuyu birilerine...

 
 
 
İhtiyacım Olan Sensin

18.06.2023 Serendipity ile buluştuk. Buluşma yerine gidene kadar ölmediğime şükrediyorum. Sınav yüzünden çok trafik vardı ve dolmuş...

 
 
 

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating

© 2024 by Mezardaki Çiçek and secured by Wix

  • Tumblr
  • Pinterest
  • Spotify
  • Instagram
bottom of page