top of page

Satürn'ün Evi

Güncelleme tarihi: 29 May

20Ekim 2022


Bugün Satürn'ün evine gideceğim için aşırı gergindim. Hatta hazırlanmaya başlamadan önce deli gibi ağladım. 2 buçuk yıldır oraya gitmekten kaçınıyorum. Onun anılarıyla dolu evine girdiğimde o olmayacak ve ben nasıl nefes alacağım? Neden ölümünün üçüncü yılına 5 gün kala gidiyorum? Hep bu sorular kafamdaydı. Gittiğimde anladım sebebini.


Dolmuştan doğru yerde inmiştim fakat etraf bana hiç tanıdık gelmiyordu. Stadın yanından geçmemiz lazımdı, geçmedik. Durağın hemen dibinde büfe olması lazımdı ama yoktu. Geldiğim yol bile yabancıydı. O gün kafam yerinde değildi evet ama nereye gittiğimi zihnime çok iyi kazımıştım. Bu geldiğim yer Satürn'ün evine ait değildi. Annesini arayıp indiğimi ve buranın bana çok yabancı geldiğini söyledim. Taşınmışlar meğer. Satürnle ilgili anıların olduğu evde canı çok yanıyormuş.


Beni apartmanın dışında ablalarından biri karşıladı. Sıkıca sarıldığında ağlamamak için kendisini sıktığını hissettim ve çok tuhaf oldum. Tebessüm edebildim sadece. Eve girdiğimde annesi sıkıca sarılıp öptü yanaklarımı ve içeri geçtik. Ablası mutfakta ikramlık hazırlarken annesi ve babasıyla oturup sohbet ettim. Okurlarımdan birinin yaptığı çizimi çerçeveletmiştim ve onlara hediye ettim. O esnada ablasının telefon konuşmasını duydum. Satürn'ün ismini veremeyeceğimden ismini söylediği yerlere yine satürn yazacağım. "Biliyor musun, şuan evimizde Satürnümüzden bir parça var. Satürnümüzün arkadaşı geldi." Bu cümleleri duyduğumda öyle özel hissettim ki. Sanki ben, Satürn ve ailesinin arasındaki bir kapıydım ve ailesi bana dokunduğunda o kapı açılıyordu. Hayatımda hiç bu kadar özel hissetmemiştim.


Gelen ikramlıkları yerken Satürn hakkında konuştuk. Hem ağladık hem güldük. Ablası bana kalem hediye etti ve telefon numaramı istedi. Annesi "Bende var ya zaten." dedi ama o kendisinde de olmasını isteyince numaramı verdim. Sebebini oradan ayrıldığımda öğrendim. Yakında geleceğim oraya. Telefonda konuştuğu diğer kardeşine fotoğrafımı gönderdi. Beni hatırladığını söylemiş. Şehir dışında yaşayan ablası mı diye sorduğumda evet dedi. Gülümsedim, beni hatırlamasına şaşırmamıştım. Balkonda tanışmıştık onunla. Beni Satürn'ün en yakın arkadaşı olarak görüyordu.


Annesi bana Satürn'ün son mesajını okuttu. "Sanki ölüme değil de intihar etmeye gitti." dedi. Bu sözlerini o mesajları okuyana kadar anlamamıştım. İçini öyle bir dökmüş ki annesine... Gözlerimi kapayıp yutkundum. Benzer acıları çekiyormuşuz o dönem. Benzer acıları yaşayan insanlar, kendiliğinden ortaya çıkan görünmez bağlarla birbirlerine bağlanabilirler diye bir söz okumuştum. Bizim için geçerliymiş bu.


Bazen konuşamayacak kadar duygulanıp sustuk. Bazen sorduğu soruları yanıtladım ama yanıtlamakta en çok zorlandığım soru şu oldu: "Satürn bana okulda ona kötü davrandıklarını söylüyordu. Gerçekten orası o kadar kötü mü? Sen hiç şahit oldun mu?" Soruları cevaplarken sesim titredi. Kızlarının kafasını sertçe sıraya vurdurdukları olayı anlattım ama o kısmı söyleyemedim. Omuzuna vurdular diye anlattım. Bu bile ağır geldi kadına. "Sanırım onlar için bir insanın değerli olabilmesi için ancak o kişinin ölmesi gerekiyor." dedi. Gerçekten öyleydi. Satürn'ün hayatında sadece 1 ay kalmama rağmen diğer arkadaşlarından daha çok sevmiştim onu ve bunu aileside fark etmişti.


Evi gezdirdiler. Banyoya Satürn çok seviyor diye bir sistem yapmışlar. Banyoda bildiğiniz disko modu vardı. Mavi ışıklar, kırmızı led ışıklar, normal ışık, yanıp sönen renkli ışıklar... Satürn'ün neden banyodan çıkmakta bu kadar zorlandığını o an anladım. Şapşiğim kendi kendine parti veriyormuş. Ardından annesi beni odasına götürüp kapıyı kapattı. "Sana onun küpelerinden birini vermek istiyorum." dedi ve çantasından bir tane küpe çıkardı. "Bunu çok iyi sakla olur mu?" dedi. Merak etmeyin, ben ona ait her şeyi canım pahasına da olsa saklarım.


Eve geldiğimde ablası mesaj attı. Satürn'ün şapkası ve matarası varmış onda. "Annemden saklamıştık ve bunları sana vermek istiyorum. Sen istersen tabi." Mesajı okuduğum zaman çok duygulandım. "Matarası bu mu?" diyerek bir çizimimi gönderdim, oymuş. Matarasını çizerken dibimden hiç ayrılmamıştı. Yine anımızın olduğu bir eşyası benimle buluşuyor. Ablasıda bende bunu fark edince çok duygulandık. Maddi ve manevi destek olmak istediğini söyledi. Sanırım beni kardeşinin yerine koyuyor. Bu çok tuhaf hissettirdi. Son yazdıkları ise daha çok dokundu kalbime. "Satürnümüzün emaneti. Satürnümüzün değerlisi." İçimden kaç kez bu cümleleri tekrar ettim bilmiyorum. Uzun bir süre bunun için ağladım. Onun değerlisi olarak görülüyorum. Ondan bir parça olarak görülüyorum ve bu öyle tuhaf hissettiriyor ki bu hissi kelimelere nasıl dökeceğimi bilemiyorum. Eminim bizi izlediği noktada mutluluktan ağlamıştır. Bu gece yanıma gelip sıkıca bana sarılacakmış gibi geliyor ya da ilk ailesine uğrar ve ordan benim yanıma gelir, bilmiyorum. Bu günü ve bugün benim için söylenenleri ömrüm boyunca unutmayacağım.

Son Yazılar

Hepsini Gör
Aware

Her zaman Satürnle aramdaki bağın çok farklı olduğunu düşündüm. Hâlâ öyle düşünüyorum. Zaman geçtikçe yapbozun kayıp parçalarını bulup...

 
 
 

Kommentare

Mit 0 von 5 Sternen bewertet.
Noch keine Ratings

Rating hinzufügen

© 2024 by Mezardaki Çiçek and secured by Wix

  • Tumblr
  • Pinterest
  • Spotify
  • Instagram
bottom of page