İstiridye Kabuğu

11/03/2024

Dün en berbat akşamlardan birini geçirdim. Beni oldukça zorladı. Ne olduğunu anlatıp bugün yaşadığım mutluluğu bozasım yok. O yüzden yalnızca dün kötü hissettiğimi bilmenizi istedim. Peşinden gelen mutluluğun tadını daha iyi anlayabilirsiniz böylece.

Sabah Loatangla mesajlaşıyordum. Dün nasıl bir gün geçirdiğimden ve Onsrayla olan konuşmamdan bahsettim. Evet dün kötü hissettiğimi öğrendiğinde Onsra beni aradı. Bunlardan bahsederken konu Dans Kraliçesinden açıldı. Bildiğiniz gibi artık ona rahatlıkla sarılabiliyorum. Bunun hakkında konuşurken Dans Kraliçesi bana mesaj attı. Benimle beraber akşam yemeği yemek istediğini söyledi ve kabul ettim. Normalde kursa gitmem gerekiyordu ama söz konusu kraliçem olunca benim için akan sular dururdu. Bu yüzden buluşma saatine kadar beni oyalayacak bir şey bulmam lazımdı. Ani bir kararla buluşma saatine kadar Satürn'ün mezarında durmaya karar verdim ve hazırlanıp evden çıktım.

Satürn'ü son ziyaret edişimde bir istiridye kabuğu gördüğümden bahsetmiştim hatılarsanız. Bu sefer gittiğimde eğer orada olursa alıp saklayacaktım. Hava yine her mezarlığa gidişimde olduğu gibi çok güzeldi ve sıcaktı. Buna rağmen mezarlık bomboştu. Derin bir nefes alarak mezar taşına kazılı ismine baktım. Bir süre avlunun içini inceledim. Şansıma bir bidon vardı ve avlunun içi otlarla kaplı değildi. Otlar yeni yeni uzamaya başlamıştı ve bu yakın zamanda mezarlığın ziyaret edildiğine işaretti. Avlu ve mezar arasındaki boşluğa baktım hemen. İstiridye kabuğu hâlâ oradaydı. Tebessüm edip avlunun kapısını açtım ve içeri girdim.

Dua ettikten sonra kenarda duran bidonla mezarı baştan aşağı suladım. Ardından ceketimi çıkarıp avlu duvarıyla mezarın arasında kalan dar boşlukta bulunan istiridye kabuğunu aldım. Zayıf biri olmama rağmen kolumu o araya zar zor sokabilmiştim. İstiridye kabuğunu çeşmede yıkadıktan sonra mezarın yanına dönüp her zamanki yerime oturdum ve son günlerde neler olduğundan bahsettim. Bunlardan bahsederken elimdeki istiridye kabuğuyla oynuyordum. Psikoloğuma delirmediğimi kanıtlamak için çarşamba günü bu kabukla birlikte gidecektim. Elimde artık somut bir delil vardı. Bazen insanlar gelip geçtiği için çok rahat konuşamadım. Bu yüzden ona okuduğum kitabı çıkardım çantamdan, ikinci bölüme geçmeye az kaldığı için ikinci bölüme kadar okudum kitabı. Sessizce dinledi beni yine. Onun sessizliğinde huzuru buldum. Zamanım kısıtlıydı ve ben ne zaman buraya gelsem zaman su gibi akıp gidiyordu. Kitabı okumayı bitirdiğimde kitabı çantama yerleştirdim ve mezar taşına sarıldım. Bir elimde hâlâ istiridye kabuğu vardı. Onu sevdiğimi ve çok özlediğimi söyledim.

Satürnle hiç fotoğrafımın olmadığını artık ezbere biliyorsunuz zaten. Yan yana görünüşümüzü hayal etmek istedim. Bu yüzden ön kameramı açıp zamanlayıcı ayarladım ve birkaç fotoğraf çektim. Mezar taşı yerine onu hayal ederek baktım fotoğraflara. Biz kesinlikle bu dünyada gelmiş geçmiş en mükemmel çifttik.

İstiridye kabuğunu inceledim kısa bir süre. Buraya nerden geldiğini hâlâ merak ediyorum. Üstelik ufak tefek bir şey değildi, avucum kadardı. Bu istiridye kabuğunu ne olursa olsun kırmadan saklamaya karar verdim. Dikkatlice istiridye kabuğunu çantama yerleştirdim. Sanki Satürn'e ait bir şeyi anı niyetine alıp götürüyormuşum gibi hissettim o an.

Bu güne iki güzelimle buluşma ayarlayabilmiş olmak çok güzel hissettirdi. Satürnle buluşmamın hemen sonrası Dans Kraliçesiyle buluşmak için oradan ayrıldım. Mezarlıktan dönerken kraliçem nerede olduğumu sormak için beni aradı. 10-15 dakika içinde buluşma noktasına varacağımı söyledim.

Bundan sonrasını başka bir başlık altında yazmaya devam edeceğim çünkü Satürn ayrı bir başlıkta yer alsın istedim.