Angelayla Buluşma
- Mezardaki Çiçek
- 14 Ara 2024
- 3 dakikada okunur
27Aralık 2022
Bundan birkaç gün önce tüm cesaretimi toplayarak Angela'ya mesaj attım. Bunu hâlâ nasıl yapabildim bilmiyorum. Size kısaca onunla olan olayımı anlatacağım.
Angela benim lise yıllarımdaki tek yakın arkadaşımdı. 2 yıl aynı sırayı paylaştık ve 3. yılımızda sınıflarımız ayrıldı. Ne olduysa o yıl oldu. Benim yüzümden bir olaya karıştı. Bir ay kadar görüşmedik. Aramıza Mina diye lakaplandırdığım kızı almıştım. Angela olmadan ne hale geldiğimi görmüştü. Angela ile barıştıktan birkaç ay sonra Mina aramızı bozdu. Angela ile ortak arkadaşlarımız ikiye bölündü. Bizim küslüğümüz kısaca herkesin gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştı fakat Angela ile ne olursa olsun konuşmuyorduk. Söylenen yalanlara çok inandığı için benimle konuşmak istemedi.
Bu yıl onunla bir şekilde bir araya gelmek istedim. Geçen yıl onun hakkında bana çok kötü şeyler söylenmişti ve bunları bilmeye hakkı var diye düşündüm. Yüz yüze görüşmek mümkün olmadı. Kraliçemin aracılığıyla buluşsam çekip gider veya olay çıkartır diye düşündüm. Bu güne kadar erteledim ve en son cesaretimi toplayıp ssleri ona attım.
Engeller ve umursamaz sanmıştım. Cevap verdi. Bana mesaj attı. Konuştuk. Nasıl konuşabildiğimi hâlâ bilmiyorum. Ellerim titredi ve algılarım kapandı. Aklında olduğumu söyledi. Bu yıl eski arkadaşlarıyla arasını düzeltmiş ve ben kalmışım geriye. Arayı düzeltmemizi umuyor. Bugün için buluşma ayarladık. 1 saat sonra aynı masada oturmuş olacağız. Ellerim titriyor. Nefes almakta zorlanıyorum. İsmini dahi duyunca fenalaşan ben onunla aynı masaya oturacağım. Buna nasıl dayanacağımı bilmiyorum.
Onun karşısında ağlamaktan korkuyorum. Eğer ağlarsam yüksek ihtimalle konuşamayacağım ve buluşma çöp olacak. Bana verdiği ve onun için çok değerli olan peluş köpeği götürücem yanımda. Umarım her şey düzelir. Artık onunla alakalı daha fazla kabus görmek istemiyorum.
Angela ile buluştuk. Uyandığım andan buluşma saatine kadar midem bulandı. Babamla öğle yemeğimizi yerken mide bulantım yüzünden yemeğim yarım kaldı ve yiyemedim. Masayı topladıktan sonra hazırlanmak için odama geçtim.
Yanıma almayı unuturum diye onun için değerli olan köpek peluşu koydum çantama. Sakladığım çok nadir eşyaları vardı. Ona mesaj attığım güne kadar çoğu duruyordu aslında ama barışsak bile baktıkça canımı acıtacağı için birisine hediye ettim. Üstümü değiştirip makyajımı yaptıktan sonra çıktım evden. Oraya kadar nasıl yürüdüğümü hâlâ bilmiyorum.
Buluşacağımız mekana yaklaştığımda adımlarım yavaşladı. Bir an geri dönüp eve kadar koşacağım sandım. Derin nefesler alarak mekana girdim ve ikinci kata çıktım. Sigara içtiği için -artık içmediğini söyledi ve bu yüzden mutluyum- balkon tarafında oturmayı isteyeceğini düşünüp boş olan bir masaya geçtim. Mide bulantım daha çok artmıştı ve buluşma saati yaklaştıkça ellerim titriyordu.
Angela gülümseyerek karşıma oturduğunda kusucak gibi hissettim. Mümkün olduğunca ona bakmamaya çalıştım. Kendimi bu an için hazırlasam bile aniden onu görmek beni pek iyi etkilememişti. Nasıl gittiğini sordu ve kusucak gibi hissettiğimi söyledim. Ona baktığımda böyle hissettiğimi anlamıştı ve beni kötü etkilediği için özür diledi.
İlk önce ona peluşunu verdim. O da bana ona verdiğim ve o dönem bana benzettiğimiz figürü getirmiş. Ona verdiğim her şeyi sakladığını söyledi. Daha sonra bizim aramızı açan Mina'nın ses kayıtlarını dinledi. Bütün yalanlar bir bir döküldü. O kızdan bir kez daha nefret ettim.
Aramızın ilk ne zaman açılmaya başladığını konuştuk. Onu sattığımı düşünmüş. Satürn için sınıf değiştirmekten vazgeçmiştim ve Satürn'e olan hislerimi geçici bir his sandığından onu dışladığımı düşünmüş. Zaten yaklaşık bir ay kadar konuşmadığımız zaman Satürnle çok fazla şey yaşamıştım ve acımı ona anlatmak istesem dahi benimle konuşmadığından her şeyden habersizdi. Barıştıktan kısa süre sonra Satürn'ü kaybetmiştim. O zaman tekrar sınıf değiştirmek istedim. Angela'nın yanında olmak istedim ama onu oyuncak gibi kullandığımı düşünmüş. İletişim kopukluğu yüzünden düzeltemediğimiz sorunlar çığ gibi büyüdü. Her şeyi konuştuk. Benimle barışmayı düşündüğünde sanaldan birkaç arkadaşımız -ki bunlara arkadaş bile denmez- benim paylaştığım bazı yazıları çarpıtıp kırparak Angela'ya göndermiş. Gördükleri karşısında bana çok sinirlendiğinden konuşmak istememiş. Tüm olan bu. Sorunlarımızı hep konuşarak çözelim diye ağlayarak dua ediyordum, kabul oldu. Tüm sorunlarımız çözüldü.
Aniden hayatımdan çıkmasının beni ne kadar kötü etkilediğinden bahsettim. İsmini dahi duymak istemiyordum çünkü o bile beni kötü etkiliyordu dedim. Kabuslarımı anlattım. O an sana anlatamadığım çok şey vardı dedim. Ağlamaktan korktuğum için detaya giremedim. Belki bir sonraki buluşmamızda detaylıca anlatırım ona. Beni bu hale getirmeyi hiç istemediğini söyledi ve beni bu hale getirdiği için özür diledi.
Ayrılmadan önce öyle bir sarıldı ki çok tuhaf hissettim. Eskiden sarılmayı sevmiyor diye sarılmazdım. Kollarını açtığında ciddi mi değil mi diye yüzüne baktım. Gülümsüyordu. Sarıldım. Kısa bir sarılma olur diye beklemiştim ama beklediğimden uzun sürdü. Ağlamamak için kendimi sıktım. Uzun zamandır bu anı beklemişim sanki. Ona sarılmak sandığımdan daha iyi geldi.
Σχόλια