Manipülasyon
- Mezardaki Çiçek
- 19 Mar
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 14 May
21/01/2025
Bu yazıyı Onsra kategorisinde yayınlamam belki tuhafınıza gidecek ama doğrudan bağlantısı olduğu için direkt bu kategoriye eklemek istedim. Manipülasyon. Ne kadar ağır bir kelime. Peki bir manipülasyon kaç kişinin hayatını derinden etkileyebilir?
Güne Onsra'dan gelen bir mesajla başladım. Bu kadar kısa sürede mesajıma cevap gelmesini beklememiştim açıkçası. İyi olmadığını söylediği bir mesajdı. Hemen yanıt yazdıktan sonra Rudra'ya haber verdim. O da merak etmişti ve haber alırsam ona söylememi istemişti. Ardından Zemheri'ye haber verdim. Vermesem daha iyiydi belki de.
Onsra'nın boşluğa düştüğünü ve ondan bana yazdığını söyledi. "Yalnız ilk mesajı atan bendim. Hani yangın çıktı ya? İyi mi merak ettim." dediğimde "He şimdi iyiyim derdi o. Uzun zamandır konuşmayınca haliyle ilgi isticek senden. Çok kolay kanıyorsun. Sana karşı gram değer verdiği yok. İki güne götüne tekmeyi vuracak o. Bırak geberiyorsa da gebersin gitsin." dedi. Açıkçası bu söylediklerine çok sinir oldum. Ondan Rudra bile bu kadar nefret etmiyorken o ne hakla bu kadar ileri gidebiliyordu anlamıyorum. Cevap vermedim bu mesajına.
Akşam olduğunda Zemheri bana kısa bir mesaj yazıp engelledi. Hayatı için önemli bir dönemden geçiyormuş ve bu yüzden görüşmememiz iyi olacakmış falan filan. Yalana bak. Aramalarımı da engellediği için ulaşamıyordum tabii. Annem ve ablam geldiğinde olanları onlara anlattım. Annem asla inanmadı ve telefonunu verip onu aramamı söyledi. Dediğini yapıp Zemheri'yi aradım.
"O mesajı sen mi yazdın yoksa kız arkadaşın mı yazdı merak ettiğim için aradım. Annem bile ihtimal vermedi de." dedim açtığı gibi. "Ben yazdım." dedi. "Peki ben salak mıyım? Bir bokluk döndüğünü anlamayacak kadar aptal mıyım senin gözünde? Dökül çabuk. Böyle saçma sapan şeyler için bitirmezsin sen arkadaşlığını." dedim ve cevap bekledim. Açıkçası sevgilisi görüşmemizi istemedi diye düşünüyordum ki eğer öyleyse hak vermeye hazır biçimde bekliyordum. "Beni çok yoruyorsun. Bıktım artık sana kendimi açıklamaya çalışmaktan. Sana bazı şeyleri göstermeye çalıştım ama sen anlamamak için ısrar ettin." dedi.
Kim arkadaşlık ilişkilerinde yorulabilir ki? Kaşlarımı çatıp en fazla ne yapmış olabileceğimi düşündüm. "Hani sürekli telefonu suratıma kapatıyorsun ya haksız yere. Hatta en son kapattığında ne oldu hatırlıyor musun?" dedi. O kadar düşünsemde hatalı olduğum bir yüzüne kapama vakası hatırlamıyordum. Haksız olduğum bir durum hiç olmamıştı çünkü. Bir süre ikimizde sessiz kaldık. Bir türlü htırlamayınca hatırlamış gibi yapıp geçiştirdim. "İşte o olaydan sonra farkındaysan ben seni hiç aramadım. Sen beni arayıp rahatsız ettin." dedi. Duyduklarım şok olmama sebep olurken o an anneme baktım. Bana ne oldu dercesine kafasını sallıyordu. Ben arayıp rahatsız mı ettim? Üstelik o hiç aramıyormuş öyle mi? Ulan iki gün önce iki saatlik konuşma için arayan dedesi miydi ***? Ağzının payını vermeye kalksam iş uzardı, o yüzden geçiştirip yüzüne kapadım telefonu.
Annem artık dayanamayıp ne olduğunu sordu. "Ben onu çok yormuşum ve hep arayıp rahatsız ediyormuşum." dedim. "Nasıl yani?" dedi. "Nasıl yorduğumu açıkçası ben hiç anlayamadım. Diğer arkadaşlarımla nasılsam onunla da öyleydim. Ayrıca tek arayan ben değildim, kendisi de beni arıyordu." dedim. "Şu sevgilisini bana bir daha anlatsana." dedi. Sevgilisi benim gibi zayıf, kısa boylu, kızıl saçlı ve hatta kaş şekli bile benimkiyle aynıydı. Anlattığına göre huyuda birebir benimle uyuşuyordu. Anneme bunları anlattığımda sen aptal mısın der gibi bana baktı. "Niye bana öyle bakıyorsun?" dedim. "Bu çocuğun senden beklentisi varmış. Bak gitmiş sana benzeyen birini bulmuş, sonra sana nispet yapmış ama senden pas gelmeyince çıkarmış hayatından." dedi. O an ikinci bir şok daha yaşadım. Çünkü tanıştığımızdan beri asla ama asla bana o şekilde yaklaşmaması gerektiğini vurgulayıp net bir sınırı çekmiştim. "O yüzden mi bana hep Onsra'yı kötüledi?" dediğimde ablam yattığı yerden "Nasıl yani?" diye cevap verdi.
"Bildiğiniz gibi Onsra yurt dışında yaşıyor. Haliyle hem çalışma saati belli hem de arada bir saat farkı var. Bu yüzden çok fazla konuşamıyoruz ve konuşsak bile ikimizden birinin uykusuz kalması gerekiyor. Bu saat farkını sorun edip yazmayan taraf benken Zemheri, sanki bunu Onsra bahane ediyormuş gibi konuşup duruyordu. Hatta ben onu düzeltmeye çalışınca Onsra'nın beni manipüle ettiğini, aslında öyle düşünenin ben değil o olduğunu söylüyordu. Onsra bir dönem beni çok merak etmişti ve sürekli iyi miyim diye beni arıyordu. Bunu duyunca boşluğa düştüğünü ve ondan bana yazdığını söylüyordu. Hatta en son bi kızla fotoğraf atmıştı Onsra. O konu içinde sevgilisini gözüme sokup canımı yakmaya çalıştığını ve beni umursamadığını göstermeye çalışıyormuş gibi anlattı. Hatta ben cinsel hayatı aktifse bile bilmesem yeter diye yaklaştığım için Onsra gözümden düşsün diye o kızla başka şeyler için birlikte diye açık açık konuşuyordu." dediğimde annemle ablam aynı anda bana salak dedi. "Bu seni manipüle etmiş, salak seni. Nasıl fark etmedin bunu?" dedi annem. İşte o an manipülasyona uğradığımı fark etmiştim. "Şimdi de Onsrayla aram bozuk." dedim. "Ay gitti mi benim gül gibi damadım. Allah belasını versin bu Zemheri'nin." dedi annem.
Hiçbir şey demeden odama çekildim. Sabah zaten Onsra'dan iyi olmadığına dair mesaj almıştım. Şimdiyse manipüle edildiğim için aramızın bozuk olduğunu fark etmiştim. Yani yine her şeyi batıran bendim. Mahvetmiştim. Aramız o kadar iyiyken ben batırmıştım. Belki de benim ne yapmaya çalıştığımı anlamadığını söylediğinde bunu fark etseydim ve aynı boku tekrarlamasaydım bu halde olmazdık. Zihnim beni suçlamaya devam ederken kendimi meşgul etmeye çalıştım. Sürekli ama sürekli yüzüme vuruyordu hatalarımı. Kin kusuyordu adeta. Kaç saat yatakta uzanıp tavanı seyrettiğimi dahi hatırlamıyorum. Gece gözüme gram uyku girmemişti.
Comments